Leasing (finansal kiralama), bir yatırım malının mülkiyeti leasing şirketinde kalarak belirlenen kiralar karşılığında kullanım hakkının kiracıya verilmesi ve sözleşmede belirtilen sözleşme süresi sonunda mülkiyetinin kiracıya geçmesini sağlayan bir finansman yöntemidir. Leasing, yatırım mallarının satın alınması yerine, kiralanarak kullanılmasını sağlayarak firmaların işletme sermayelerini diğer ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanılması ile verimliliğin ve karlılığın artmasında önemli rol üstlenir. Leasing yoluyla satın alınacak mal, kiracı tarafından belirlenir. Leasing süresi boyunca mülkiyet leasing şirketinde kalırken, malın kullanım hakkı kiracıya aittir. Sözleşmeye uygun şekilde kira bedellerini ödeyen kiracıya sözleşme süresi sonunda malın mülkiyeti sembolik bir bedelle devredilir. Ancak 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu uyarınca finansal kiralama sözleşmesinin tanımı değişmiştir. 13.12.2012 Tarihinde yürürlüğe giren bu Kanunun 18. maddesi uyarınca finansal kiralama sözleşmesi; "kiralayanın, kiracının talebi ve seçimi üzerine üçüncü bir kişiden veya bizzat kiracıdan satın aldığı veya başka suretle temin ettiği veya daha önce mülkiyetine geçirmiş bulunduğu bir malın zilyetliğini, her türlü faydayı sağlamak üzere kira bedeli karşılığında, kiracıya bırakmasını öngören sözleşmedir." şeklinde tanımlanmıştır.
Yapılan bu düzenlemelerle getirilen en önemli yeniliklerden birisi, daha önceyasada olmayan, uygulamada “sat ve geri kirala” olarak adlandırılan ve işletmelere yeni bir finansman imkanı tanıyan yöntemin uygulanabilirliğine olanak sağlanmasıdır. Yeni uygulamayla birlikte, artık finansal kiralama şirketleri bizzat kiracılardan satın aldıkları taşınır ve taşınmaz malları aynı kiracılara finansal kiralama sözleşmesi ile kiralayabilmektedirler.
6361 Sayılı kanun’un 29. ve 42. maddeleri ile finansal kiralama mevzuatı kapsamında yapılacak satıp geri kiralama işlemlerine katma değer vergisi ve kurumlar vergisi açısından bir takım istisnalar getirilmiştir.
Bunlar bahsedecek olursak;
Katma değer vergisi istisnası
6495 sayılı Kanun'un 29. maddesi ile Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 17. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen (y) bendi ile satıp geri kiralama işlemlerinde katma değer vergisi istisnası getirilmiştir.
Buna göre finansal kiralama şirketlerinin bizzat kiracıdan satın alıp geriye kiraladığı taşınmazların mülkiyetinin sözleşme süresi sonunda kiracıya devredilecek olması koşuluyla kiralayana satılması, satan kişilere kiralanması ve devri işlemleri katma değer vergisinden istisna olacaktır.
Kurumlar vergisi istisnası
Kanun'un 42. maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin birinci paragrafındaki parantez içi hükmü değiştirilerek, satıp geri kiralama işlemlerine kurumlar vergisi istisnası getirilmiştir.
Buna göre; Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında taşınmazların geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla finansal kiralama şirketlerine satışı ile bu taşınmazların finansal kiralama şirketlerince tekrar devralındığı kuruma satışından doğan kazançların tamamı kurumlar vergisinden istisna olacak ve bu taşınmazlar için en az iki tam yıl aktifte bulunma şartı aranmayacaktır.
Sonuç olarak
Kanuni düzenlemelerle getirilen istisnalar da göz önüne alındığın da işletmeler sahip oldukları taşınmazları bir finansman kaynağı haline getirebilir ve bundan da vergi ödemeden faydalanabilir. Uluslararası uygulamada yaygın olarak kullanılan bu yöntemin gelecekte işletmelerin finansman sağlamak için başvuracakları önemli alternatiflerden biri olacağı kanaatindeyim.